Football is for you & me, not for fucking industry

25 Kasım 2009 Çarşamba

5149 a ek öneri ! Var mısınız?

SPOR MÜSABAKALARINDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN
ÖNLENMESİNE DAİR
5149 sayılı kanun kulüpler-kulüp idarecileri ve taraftarların eylemlerine yönelik yaptırımlar içermektedir. Oysa hepimiz çok iyi biliyoruz ki spor basını bu tablonun ayrılmaz bir bütünüdür. 5149 sayılı kanun kapsamının genişletilmesi, cezaların arttırılması ve caydırılıcılığının sağlanması için en büyük feryadı Kaliteli Spor Basını koparmaktadır. Bir taraftar olarak, her sabah ülke gündeminden önce spor sayfasını okuyan bir neslin aklıselim bir üyesi olarak 5149 sayılı kanunun kapsamının genişletilmesinden yanayım. Spor kulüpleri-taraftarlar-emniyet ve spor basınının kanun kapsamında ayrım gözetilmeksizin değerlendirilmesi gerektiğine inancım sonsuz. Kulüpler + taraftarlar nasıl ceza ile dizginlenmek ve huzurlu tribünler oluşturulmak isteniyor ise bu huzura en büyük katkının Kalite Spor Basınımızın bu kanun kapsamına dâhil edilmesi ile sağlanacağı görüşündeyim.
Tiraj arttırmak için asılsız ve kaynaksız haber yaparak taraftarların psikolojilerini bozan, kahvede-okulda-iş yerinde- sokakta taraftarları birbirine düşüren yazılı ve görsel medya haber-yorum ve tartışmalarının da 5149 kapsamına alınmasını istiyorum. Uydurma transfer haberleri, uydurma kulüp haberleri, sporcular hakkındaki uydurma haberler çok rahatlıkla iki farklı takımın taraftarı arasında bir gerilim oluşturabilmektedir.
Kaynağı belirsiz, yazarı belirsiz gazete yazı ve haberleri taraftarların arasını açmaktadır.
Televizyonlarda yapılan maç ve kulüp+seyirci haberleri ile yorum ve tartışma programları kulüp taraftarlarının psikolojik olarak etkilenmesine ve bunun müsabaka esnasında tribüne yansımasına neden olabilmektedir.
1- Gazetelerde transferden idman haberine, soyunma odasında söylendiği iddia edilen kelimelerden yönetim kurulu toplantısından sızdığı söylenen bilgilere kadar gerçek olmayan, yazarı, kaynağı olmayan haberleri yapan-yayınlayan basın kuruluşları hakkında 5149 sayılı kanun taraftarlara uygulanmasını uygun gördüğü cezaların aynısını ve misli olarak uygulamalıdır. Yalan transfer haberi yapan, yayınlayan, dedikoduları-masalları gerçekmiş gibi sütunlarına, haber bültenlerine taşıyan medya sahipleri ve sorumlu çalışanları hakkında il güvenlik kurulu kararı ile hak mahrumiyetleri ve ağır para cezaları verilebilmelidir.
2- Yazılı ve görsel medyada kulüpleri ve taraftarları birbirlerine karşı dolduran haber-yorum-tartışmaların tamamı hak mahrumiyeti ve ağır para cezası ile cezalandırılmalıdır.
3- Gerçek olduğunu ispat edemedikleri her spor haberinin karşılığında * haberi yapan, *haberi onaylayan ve *haberi yayınlayan ile *kurum sahibi ayrım gözetilmeksizin hak mahrumiyeti ve para cezalarına çarptırılmalıdır.
Spor bir bütündür. Bu çarkın tüm dişlileri yaşan güzelliklerde ve olumsuzluklarda pay sahibidir. Türk sporunu ve tribünlerimizi istenmeyen olaylardan, görüntülerden, çekişmelerden, düşmanlıklardan temizlemek istiyorsanız ve samimi iseniz mutlaka spor basınını en altından en üstüne kadar bu kanun kapsamına dâhil etmek ve yaptırımlar uygulamak zorundasınız.
Holiganizm, şiddet, küfür, düşmanlık konusunda sahadaki ve tribündeki kadar spor basını da sorumludur. Kaliteli spor medyamız kendisi temizlenmediği sürece tribünlerin temizlenmesi mümkün değildir.
Birileri gazete ve televizyonlarda şiddeti körükleyerek, yalan ve uyduruk haberler yayınlayarak, TV ekranlarından asıp-kesip-idam ederek tonlarca parayı ceplerine indirirken 1 plastik bardak suyu atanı “terörist” ilan eden, para cezalarına boğan, hak mahrumiyetleri ile cezalandıran sistem adil olmak yönünde mutlaka cesur bir adım atmak ve spor medyasını bu kanuna geniş bir açılımla katmak zorundadır.
Sporda şiddeti körükleyen sporun her yönüne ilişkin yalan haber yapanlar, kişiye ve kuruma endeksli tiraj/rating için kaşıma ve germe görevini başarıyla sürdüren maaşlı provokatörler mutlaka bu kanundan paylarına düşeni almalıdırlar.
Yalan haber yapmadan, dedikodularla oyuncuları ve idarecileri idam sehpasına çıkarmadan, medya terörü ile spor sahalarındaki şiddeti körüklemeye son vermeden tribünler temizlenmez. Temiz ekran ve temiz gazeteler sunmadan, ağızlarından salyalar akıtarak tribünleri ve tribüncüleri “terörist-holigan” ilan etme yarışından vaz geçmeden, sürekli olarak spor dünyasını germeden bir medya meydana getirmeden ne 6 ay yasaklar, ne de 1500 Lira cezalar tribünleri temizlemez. 1000 taraftarı içeri atmakla, stada sokmamakla çözüme ulaşılsaydı bu güne kadar biterdi tribün olayları. Spor basını – spor kulüpleri ve taraftarlar hepsi aynı yasa içinde ve aynı hızla sorgulanıp cezalandırılmalıdır.
Hodri meydan QTM. Var mısınız?