Calvin Roberts, Selçuk Yula, Hasan Vezir, Nilay Yiğit, Esra Şencebe, Esmeral Özçelik, Volkan Güç, Ali Peçen, Özlem Özçelik, Pelin... Fenerbahçe forması giymiş, giydikleri dönemde baş tacı yapılıp lakaplar takılmış ancak bir süre sonra ezeli rakibimiz Galatasaray'a ya da başka takıma gitmişler ve Fenerbahçeye karşı oynamışlar. Fenerbahçe'den ayrılma sebepleri bazen para, bazen kadroda düşünülmemek, bazen gözden çıkarılmak, bazen ise vefasızlık olmuş. Ama hepsi ve ismini yazmadığım onlarcası bu durumu yaşamış. Onlar spor yapmaya ve para kazanmaya devam etmişler. Taraftarlar ise eskiden tribünden şimdi ise forumlardan basmışlar kalayı...
Acaba bazen formayı unutup içindekine fazla ve haketmedikleri değerler biçiyoruz da sonra "hakaret" etmeyi kendimizde hak mı görüyoruz? Yoksa asıl hatayı onlara biçtiğimiz değerlerle zamanında biz mi yaptık?
Bence biz sadece çubuklu formaya aşığız. Ve öyle kalmalıyız. O formayı taşıyana 3 ayda değer biçmek, kral, kraliçe demek yerine onları taşıdıkları formanın değerine layık mücadele etmeye mecbur bırakacak ortamı hazırlamalıyız. Sonra giden gider, kalan bizimdir. Gidenleri ara sıra iyi kötü hatırlarız oysa kalanlar marşımızda satır başı olmuşlardır.
Not: Sarı Lacivert çubuklunun asaletine ve onuruna yakışmayan malum isimler ne yazık ki formayı giymeye devam etmektedirler. Onlardan beklentimiz en azından üzerlerinde o forma varken susmaları ve layık olmaya çalışmalarıdır. Yoksa bu bünye onları asla kabul etmedi etmeyecek.