İki haftadır ciddi sağlık sorunlarımızla uğraşmaktan blog mlog umrumuzda değildi. Biraz nefeslendik ve 2-3 yazı şeettirelim dedik. İşte ilk şeettirme meselesi. Kısaca parkeye inmek 50 senedir adettir bu tribünlerde.
Ahanda size 1958 den yurdum insanın parke sevdasına ilişkin bir haber :
1970 ler Ankara
http://img29.imageshack.us/img29/6070/dsc04187s.jpg

1988 Yılı Fenerbahçe - Çukurova Maçları
http://img198.imageshack.us/img198/268/dsc04059m.jpg

Aaa potada olay mı? Yalannnn inanmammmm !

Fenerbahçe Ülker - Efes Pilsen 6.maç sonrası tvlere maçın ve yaşananların yorumunu yapan Tamer Oyguç "Çok ayıp bunlar, bakın sahada oyuncular dostlar ve dostça çıkıyorlar sahadan, ama şu tribünlerin yaptığına bakın" der. Ya Tamer efendi sen bir bakalım kendi geçmişine, ne haltlar yapmışsın, ne dostluklara yelken açmışsın. Sonra g..ün yiyorsa salon boşaldıktan sonra değil salon doluyken laf et Fenerbahçe taraftarına.

İlk kez böyle şeyler yaşıyoruz diyen günümüzün geçmişten habersiz spikerlerine ve maç yorumcularına !

Vay be bir abimiz o gün ayı Levent'e çakmış yumruğu. Nerde çakmış? Saha içinde..!
Yani parke üzerinde.
O abimizin ismi bizde saklı kalsın...
Kırmızı çember içini iyi okuyun fair play budalaları.
Sahaya su bile atılmazdı şeklinde işkembeden sallayanlar topluluğuna (1950 den, 1960 dan, 1980 den koydum örnekleri hem bu yazı hem öncekilerde öğrenin daha fazla yormayın beni)..!

Ulan bu güreşçilerde sanki hastanelik olan taraftarlarımıza nispet göbek atıyor. Hay o sayfayı böyle dizenin...
Not: Basketbol takımımız 1988 de Ülker reklamı ile oynamıştır.