Football is for you & me, not for fucking industry

22 Haziran 2009 Pazartesi

Gerekirse Parkeye İnerlerdi !

Play off finali serisinin 6.maçı bitip sahalarda görmek istediğimiz güzel hareketler ekranlara gelince keyiflenmiş ve “Bu, taraftarımızın parkeye ilk inişi değildir, son da olmayacak …” demiştik. Yaşımızın müsait olduğu maçları arşivimizden aradık bulduk. Sahaya inilen 4 maç, sahaya yabancı madde atıldığı için duran 7 maç ve saha olayları sebebiyle tribünlerin kısmen boşaltıldığı 9 maç bulduk. Vakit buldukça bunları fotoğraflayıp bilgisayarımıza yükleyecek ve yazılarıyla blog da paylaşacağız. Madem konuyu açtık giriş olması için tanıtıcı reklam niyetine 2 maç ekleyelim.


1978 Yılı Fenerbahçe – Taçspor maçı (Spor Sergi)
Deplasmanlı Basketbol Liginde oynan bu maç sahaya atılan yabancı cisimler ve rakip oyunculara yönelik sataşmalar sebebiyle iki kere duruyor. Ve maçın sonlarında ortalık karışıyor. O zaman sosyete denilen pota arkası ve bayrak denilen tribünün bir kısmında taraftarla polisler arasında itişmeler oluyor. Ve polisler zor kullanarak 100 kadar taraftarımızı salon dışına çıkarıyor. Hatta “para verip bilet aldık, nasıl izlettirmezsiniz” diye şikayet eden bir taraftarımızı tekrar salona sokup acımasızca dövüyorlar.


1983 Yılı Eczacıbaşı - Fenerbahçe maçı (Spor ve Sergi Sarayı)
Bu maçın son dakikalarında müsabaka duruyor. Askerler Eczacıbaşı'nın oyuncularını ve teknik heyetini korurken polisler tribünlere müdahale ediyorlar. Taraftarlarımızı salon dışına çıkarmaya çalışıyorlar. Sahaya atılan yabancı cisimler bahane edilerek polis yine sert davranışlarda bulunuyor. Taraftarlarımızı sinirlendiren ise skor değil Eczacıbaşı koçu Aydan Siyavuş ve yedek oyuncuların sevinç gösterileri, maksadını aşan hareketleridir. Tribünler karışıp oyun durunca Fenerbahçeli yöneticiler Siyavuş’a tribünden bazı şeyler söylerler. Siyavuş’da maç sonunda “Sevinç tezahürüm yanlış anlaşıldı” der. Salonun bir kısmı boşaltılır, maç yeniden başlar ve Eczacıbaşı takımı maçı kazanır.

2 gün sonra Ali Şen “Fenerbahçe'nin basketboldaki hamlesini engellemek isteyenler var, her maçta olan olaylar sadece bizim maçımızda salon boşaltma ve maçı durdurma ile sonuçlanıyor” der.

Bu yazımıza önümüzdeki haftalarda vakit buldukça saha içinden taraftar manzaraları ile devam edeceğiz.

5 yorum:

Ortega dedi ki...

Biz de ilgiyle takip etmeye devam edeceğiz, diyelim o vakit.

yellow canary dedi ki...

benim abim eczacıbaşı ile oynanan bu maça gitmiş. okuttum blog u çok güldü. bir ara hava çok elektriklenmiş ve sahaya çok miktarda bozuk para, kalem, cakmak, tesbih atılmış. paspasçılar hemen bozuk paraları toplarken Eczacıbaşı'nın abd lisi tesbihi alıp çekmeye başlamış.
yellow canary

maraton-gfb dedi ki...

yaşım spor sergi sarayında maça gitmeye yetmedi :( babamdan, dayımdan dinlediğim spor sergi anılarına, deplasmanlarda abilerimizin anlattılkları eklendi. işte ara sıra TRT3 de eski maçlar yayınlanınca görüyoruz. bir de boyle blog larda. TRT3 de geçen akşamlarda bir maç yayınlandı: Efes Pilsen - Eczacıbaşı. Maçı anlatan kişi 1 gün önce Fenerbahçe - Meysu maçında yaşanan olaylardan bahsetti. Ve İngiliz holiganlarına benzemeye başladığımızı, onlar gibi tribünde ve saha içinde tatsızlıklar yaşatanların olduğundan bahsetti.

maraton

oBüS dedi ki...

abi bekliyoruz, hadi uzatma arayı...

oBüS

@tention dedi ki...

iyi ki siz ve bir kaç kişi daha arşiv olayına meraklısınız ve tutmuşsunuz yaşanılanları. yoksa biz hep balon hikayelere inanıp "hadi be" diyecektik. Bazen oyle yazılar okuyorum ki "eskiden rakip taraftar ve oyuncuları sabah kahvaltıda ağırlar, maçtan sonra boğaza yemeğe götürürdük" noktasına gelen "sevgi kelebekleri" dolu ortada. Arşivler ortaya çıktıkca onlarda tatile çıkıyorlar :)

@tention