Football is for you & me, not for fucking industry

27 Mayıs 2010 Perşembe

Suçlu ayağa kalk!


FENERBAHÇE – TRABZONSPOR karşılaşması bitiminde yaşananlarla ilgili günlerdir medyada, internet sitelerinde, forumlarda yazılar yazılmakta, Fenerbahçe SK başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın açıklamalarında, eski başkan Sayın Faruk Ilgaz’ın açıklamalarında maç sonrası yaşananlara değinilmektedir. Ülke olarak hep gözümüzün önünde gerçekleşeni sadece olduğu hali ile ele alma hastalığımız en sonunda 10 kişinin yakalanıp 7 sinin tutuklanmasıyla zirve yapmıştır. Artık herkes rahat uyuyabilir. Bundan sonra koltuklar kırılmayacak, pankartlar yakılmayacak, stadyumlarda yangın çıkmayacaktır. Bu sabah itibari ile bir daha spor sahlarına maç sırasında ve sonrasında kimse girmeyecektir. Skor tabelasında ne yazarsa yazsın herkes son düdükle beraber sağına soluna bile bakmadan koşarak evine gidecektir. Dün bir başlangıçtır ve futbolumuz holiganizm ve yan zararlarından 7 kişinin tutuklanması ile kurtulmuştur. Ülke olarak gözümüz aydın. Bundan 27 Mayıs sabahı sadece 1960 da yaşananları konuşmayacağız… Türkiye’de tribün terörünün bitişinin ilk günü 27 Mayıstır başlayın kutlamalara.
7 kişinin tutuklanması ile neticelenen durumu kısaca sorgulayalım istedik. Bazı sorularımıza muhataplarınca cevap verildiğinde sorgulamak istediklerimiz gün ışığına çıkar diye düşündük. Haydi, buyurun ve okuyun sorularımızı. Ya delikanlı gibi çıkar cevap verirsiniz ya da her zaman olduğu gibi kaçıp, gündem saptırır, hedef küçültür, olayı 3-5 kişinin başına yıkar ve tebaanızı kandırmaya devam edersiniz.
1- Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi ve stadyumdan sorumlu yöneticisi ile stad müdürünün Fenerbahçe – Trabzonspor maçının ev sahibi takım için “Galibiyetle” bitmesi durumunda almış oldukları önlemler var mıdır?
2- Peki, Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi ve stadyumdan sorumlu yöneticisi ile stad müdürünün Fenerbahçe – Trabzonspor maçının ev sahibi takım için “Mağlubiyetle” bitmesi durumunda almış oldukları önlemler var mıdır?
3- Maç öncesi yapılan güvenlik toplantısında bilet satışı, stadyum dışında ve içinde görev alacak polis sayısı dışında konuşulan ne vardır? Fenerbahçe’nin şampiyon olması durumunda emniyet ve özel güvenlik ne yapacaktır? Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesi halinde emniyet ve özel güvenlik ne yapacaktır? Maç öncesi güvenlik toplantıları neden yapılmaktadır?
4- Normal anları bile kriz çıkartmadan idare edemeyen Futbol Federasyonu, Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, Stad özel güvenliği, Emniyet teşkilatı acaba bu maçın sonunda Fenerbahçe’nin şampiyonluktan olması ihtimali karşısında bir ‘B’ planı yapmış mıdır? ‘A’ planları olduğu bile şüphelidir ya…
5- Ligin son haftası olmasa ve hava soğuk olsa bu arada tam dolu tribünler önünde bir maç oynanıyor olsa, stadyumda elektrik kontağı ya da başka sebeple bir yangın çıksa ne olurdu? Fenerbahçe stadının ısınmasında kullanılan ısıtıcılara giden gazın tutuşmasını engelleyecek bir sistem var mıdır? Stadın kolay tutuşur maddeden yapılmış çatısının yanmasını engelleyecek bir söndürme tertibatı var mıdır? Stadyumda görev alan emniyet teşkilatı, özel güvenlik ve stad idaresinin olası bir yangın anında stadyumda neler yapacaklarına dair bilgileri, eğitimleri var mıdır? Fenerbahçe stadında tribünlerde anında devreye giren “Yangın söndürme” sistemi var mıdır?
6- Emniyet mensuplarının ve özel güvenliğin maç bitimine yakın saha içinde yüzlerini tribüne dönerek dizilmelerinin anlamı nedir? Sahaya girenler olursa kendilerine çarpmadan sahaya girebilsinler diye pozisyon almak mı bu dizilişin sebebi?
7- Şampiyon olunsa bile sahaya binlerce insanın girmesine müsaade etmek suç mudur değil midir?
8- 2006 Denizli faciasında görevde olan Fenerbahçe yönetimi o günden hiç ders almış mıdır? Basın, emniyet, özel güvenlik mensupları ve stad idaresi 2006 Denizli sonrası yaşananları bu maç öncesi hiç masaya yatırmış mıdır? İnsanların öyle bir maç sonunda yaşadıkları travma, içine girdikleri psikolojik gerginlik hakkında kimsenin bilgisi var mıdır? Fenerbahçe yönetimi başta olmak üzere, stad müdürü, yayıncı kuruluş, emniyet teşkilatı ve özel güvenlik birimlerinde kimsenin “psikoloji ve travma yaşayan topluluğa müdahale” konusunda bilgisi, deneyimi var mıdır?
9- 2006 da sokaklarda, caddelerde yaşananların benzerinin ve hatta büyüğünün stadyumda yaşanması ihtimalini hiç değerlendirmemiş, bu konuda hiçbir eğitimi ve bilgisi olmayan Fenerbahçe yönetimi, özel güvenlik birimleri ve emniyet teşkilatı Fenerbahçe – Trabzonspor maçından sonra yaşananlara zemin hazırlamış olmuyor mu? Fenerbahçe stadında 52.000 kişi içeride iken çıkacak bir yangının ölümlerle sonuçlanacağı gerçeği boş stad yanarken ortaya çıkmış ama insanlar tedbirsizliğin, güvenlik aczinin, geçmişten ders almamış idareci ve çalışanların kusurlarını yok saymakta sadece tribünde kırılmış 300-500 koltuk ve çatıya sıçrayan yangını “holiganizm, şiddet, tribün terörü olarak” değerlendirmektedir.
10- Bir üst kanalından haberdar olamayan yayıncı kuruluş, insanları radyolarda geren maç anlatıcılar, saha içi anonsu ile kitleyi yanlış yönlendiren kurumsal yapı ve o anonsu yaptırtan kişi ve kişiler sorgulanmaz, suçlanmaz, ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşırken, tüm bunların neticesinde oluşan olumsuz havaya kapılmış insanların yaptıkları SORGULANAMAZ.
11- Fenerbahçe stadında o akşam saha içinde, tribünde ve sokakta yaşananların birinci sorumlusu olabilecek durumların hiç birisi için (kutlama, hüsran) tedbiri ve planı olmayan Fenerbahçe Yönetimidir.
12- O akşam yaşananların en büyük sorumlularından birisi günlerdir yaptıkları yayınlarla ortamı geren tüm yazılı ve görsel medya ile Fenerbahçe’yi maç oynanmadan şampiyon ilan eden, Fenerbahçe taraftarını caddeye dökülmeye davet eden Fenerbahçe resmi sitesi ve FBTV dir. Maç bitiminde suçunun, kabahatinin farkında olan resmi site maç öncesi girdiği tüm çağrı ve haber başlıklarını kaldırmıştır. FBTV sanki iki gündür yayın yapan onlar değilmiş gibi hayatın içinden futbolu ve gelişmelerini çıkarmıştır.
13- Ülkemizde şiddeti önleme yasası ve spor asayiş polisi vardır. Ancak yasa kanıt ve delil olmasa bile spor asayiş polisine yetkiler veren açıklara sahiptir. Ve bu polisler suç olsun olmasın istediklerini gözaltına almakta ve işlem yapabilmektedirler. Bu polislerin hiç birisi SPOR POLİSİ değildir. Tribün psikolojisinden haberdar değiller, toplumsal olaylara müdahale etme ve yönlendirebilme becerileri yoktur. Ufacık bir kıvılcımı yangına dönüştürmek için her duruma körükle müdahale etmektedirler.
14- Fenerbahçe başkanı maçın bitmesine dakikalar kala tribünün görünmeyen köşesine kaçarak olayların sorumluluğundan kurtulamaz. O stadı "ben yaptım" diye her gün, her yerde övüneceğine o stadın içindekilerin (seyirci, sporcu, idareci, güvenlik, emniyet) kötü sonuçlarda zarar görmemelerini sağlayacak tedbiri ve teknik yapıyı sağlamalıydı. Bunun hesabını vermelidir.
15- Fenerbahçe yönetiminin sorumlu bir yöneticisi maçtan bir gün önce “amaaan kırın koltukları zaten değiştireceğiz” sözünü şaka yollu olsa bile çekinmeden söyleyebilmiştir.
16- Çevik kuvvet stad içinde olayların daha fazla büyümemesi ve yayılmaması için sadece kalkanlarla set çekmeyi uygun görmüş, kendilerince yapılmış veya güvenlik toplantısında önlerine konmuş ‘B’ planı olmadığından olan bitene seyirci kalmayı yeğlemiştir. Belki de bu plansızlık neticesi sert müdahaleci olmayan bu tavır olayların çok daha fazla büyümesini de engellemiştir…
17- Suçu ve ortamı oluşturan faktörler tek tek masaya yatırıldığında görülecektir ki tepeden tırnağa herkes sorumludur. Fenerbahçe yönetimi, TFF, basın, özellikle yayıncı kuruluş ve kulüp televizyonu ile resmi sitesi, özel güvenlik baş sorumlulardır. Maçın sonrasını tahmin edememek ve önlem alamamak olayların önünü açmış, psikolojik olarak kötü etkilenmiş kitle bir yanlış anons ile daha da zor duruma düşürülmüş ve olumsuzluklar yaşanmıştır. En az suçu olan kişiler taraftarlar, tribüncülerdir. Fenerbahçe yönetimi ve diğer saydığımız kurumsal yapılar hesap vermelidir. Hedef saptırmak, gündem değiştirmek için can alıcı noktaya parmak basıp “orası sizin eviniz, nasıl yakıp yıkarsınız” demagojisinden vazgeçilmelidir.
Siz o evi yönetemiyorsunuz. O evin içindekilere çok uzaksınız.
O evde yaşayan, o ev için canını vermeye hazır olan taraftarlardan çok uzaksınız.
Kaosu yönetecek idari beceriniz yok!
Psikolojik durumunuz insanları sorgulayacak sağlıkta değil.
Asıl suçlu sizlersiniz. Hesap sorabilmek için öncelikle HESAP VERMEK ZORUNDASINIZ…
Tutuklanan ve gözaltına alınan tüm taraftarlara koşulsuz ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ…
Bu ortamı oluşturan idarecilerin ve resmi görevlilerin şapkayı önlerine koyarak düşünmelerini ve öncelikle onların hesap vermelerini istiyoruz.
Hep siz suçsuzsunuz ve hep taraftar mı suçlu?

Tribüncüyüm, taraftarım diyen herkes öncelikle tribüne sahip çıkmak zorundadır.
Tribün onurumuzdur.
Onurumuza sahip çıkacağız.
TARAFTARA ÖZGÜRLÜK!

6 yorum:

huek1907 dedi ki...

doğru tespitler, once yönetim ve emniyet bir hesap versin. sonra hala gerekirse taraftar verir hesabını.

idari beceriksizliğin tavan yaptığı bir dönem yaşıyoruz ve kabak her zaman olduğu gibi en son halkaya patlıyor

iris dedi ki...

Bir olay var ortada ve tüm yanlarıyla ele alınmak yerine 10 kişi gözetim altına alınıp adliyeye gönderiliyor. Ve sonuç : 7 tutuklama... Bu ülkede adli makamlar ne yazık ki korkak ve beceriksizler. Olayın ismini bile koyamazlar çünkü karşılarında hükümeti arkasına almış AY yönetimi var. Olan tribün çocuklarına oluyor. Yazık çok yazık. Balık baştan kokar ama balığın başına değil en son anda üstüne koku sıçrayana kelepçe takılıyor.

Adsız dedi ki...

İşte budur kardeşim. Eksiği var fazlası yok yazının.

En az sorumluluk taraftarındır. Taraftarı bu duruma getirenler, bu ortamı hazırlayanlar, B planları olmayanlar hesap versin önce.

YÖNETİM İSTİFA

bAQi dedi ki...

Tutuklananlar ancak bu olaylara yardım etmekten tutuklanır. Olayı başlatan, sahneye koyan, uygulayan ve sonra kaçıp bu çocukları suçlu ilan edenler yani FBSK yönetim kurulu ise kıs kıs güler olduğu yerde. Gün olacak devran dönecek ve padişahlığın son bulacak Aziz efendi.
TRİBÜNE ÖZGÜRLÜK!
TARAFTAR ÜZERİNDEN KİRLİ ELLERİNİZİ ÇEKİN!
bAQi

kfy_serkan dedi ki...

Çok doğru noktalara temas etmişsiniz. Bana görede ilk suçlu yönetim kuruludur. Emniyet, federasyon, basın hepsi sırasıyla suçludur. En az suçlu olan ise taraftarlardır. Tutuklanan kişiler burada sanık değil mağdur olarak değerlendirilmelidir. Onları içine girdikleri ruh haline iten sebepler ve o sebeplerin oluşmasını sağlayan ahmak yöneticiler yargılanmalıdır.

The Last dedi ki...

ne yazık ki bu camia tam bir koyun olmış, çoban nereye isterse oraya sürüklüyor. Tribünlerimiz ise zaten can çekişiyordu tam oldu bu olay. Hala olaya ali-veli diye bakıyor insanlar. Tribün içeride arkadaşlar, Menderes, Pepe, sen, ben içerdeyiz. Hala uyuyorsunuz.